Günümüz işitme cihazları küçük ama güçlü birer bilgisayardır. Gelişmiş dijital teknolojileri sayesinde güncel cihazları geçmiştekilerden çok daha farklıdır ve bu da işitme cihazlarından neler bekleyebilirsiniz sorusunu cevaplar: Çok şey!

Modern işitme cihazları dijital teknoloji ile çalışırlar. Belirli türden bir işitme kaybına uyacak şekilde ayarlanabilirler, her ortam için otomatik programları vardır (konuşma sesini yükseltirken çevresel gürültüyü azaltırlar) ve akustik feedback’i baskılama özelliklerine sahiptirler. Eğer gerekirse sesi doğrudan televizyon yada cep telefonundan iletebilirler. Tüm bunlar işitme kaybı olan insanların yaşamını kolaylaştırır ve yaşam kalitelerini arttırır. Ama önemli bir noktayı aklınızda tutmanız gerekir: Markası, Modeli, Kullandığı teknoloji ne olursa olsun, işitme cihazları doğal işitmenin yerini tutamaz. En iyi ve son model işitme cihazları bile birer protezdir ve işitme kaybının tip ve derecesine bağlı olarak sınırları vardır. Bu nedenle işitme cihazlarından gerçekçi olmayan yüksek beklentileriniz sizi eninde sonunda hayal kırıklığı ve memnuniyetsizlikle baş başa bırakır. Fakat gerçekçi olarak neler bekleyebileceğinizin ve sınırlarınızın farkındaysanız, işitme cihazlarının yaşamınızı nasıl kolaylaştırdığına ve yaşam kalitenizi nasıl arttırdığına şaşıracaksınız.

İhmal Etmeyin

Gözlükler moda ve şık bir aksesuar görünürken, bir çok insan işitme cihazlarını hala bir hastalık işareti olarak görüyor ve bu cihazları kullanmanın onları yaşlı yada engelli gibi göstereceğini düşünüyor. İşitme cihazları kullanmanın ciddi sonuçları vardır: Birçok insan bir işitme uzmanına görünmeyi erteler. Yapılan çalışmalar işitme kaybını fark eden insanların bir işitme uzmanına görünmeyi 7 ile 8 yıl kadar ertelediklerini göstermektedir. Ancak bu erteleme ciddi bir sorundur, araştırmalar yaklaşık  yıl içinde beynin bazı sesleri “unuttuğunu” göstermektedir. Bu sesler işitme cihazı yardımı ile tekrar işitilebilir hale geldiğinde bile, beyin artık onları düzgün bir şekilde algılayamaz. Bu sesler yaprak hışırtısı veya komşu bahçeden gelen konuşmalar gibi zararsız sesler olsalar da beyin onları çoğu zaman gürültülü ya da rahatsız edici bulur. Sorun şudur: işitme kaybı neredeyse her zaman kademe kademe gerçekleşir. Eğer işitme kaybı sorunu yaşıyorsanız, buna kademe kademe alışırsınız. Taki günlük konuşmaları bile takip edemeyeceğinizi fark edene kadar.

İşitme Cihazı Kullanmak: Yaşamınızı Her Açıdan Olumlu Etkiler

Uluslararası ” Hear the World Çalışması 2011″ (Dünyayı Duy Çalışması), işitme cihazlarının yaşamlarını hangi önemli açılardan geliştirdiğini dünyanın her yerinde insanlara sordu. Veriler her şeyi anlatıyor.

%81,1 Yaşam Kalitem Genel Olarak Arttı
%69,7 Hayat Arkadaşımla İlişkimiz Düzeldi
%38,3 Genel Olarak Daha Sağlıklıyım
%35,5 Aşk Yaşamım Daha İyi

Gelecekteki İşitme Cihazlarınız Hakkında Gerçekçi Beklentilere Sahip Olmanıza Yardımcı Olacak Bir Kaç Önemli Nokta:

İşitme Açısından Şu Anda Ne Durumdayım?

İşitmenin, işitme cihazı ile iyileştirilebileceği nokta büyük ölçüde işitme kaybının derecesine ve bu durumun ne kadar sürdüğüne bağlıdır. İşitme kaybı ne kadar ileri ise, işitme cihazından beklenenler de okadar fazladır.

Hangi Durumlarda Yardıma İhtiyacım Var?

İşitme sorunları en çok restoranlar, otobüsler gibi çok sayıda farklı seslerin bulunduğu, gürültülü ortamlarda kendini belli eder. İşitme uzmanının amacı sizin için en önemli ve zorlu ortamlarda, özellikle konuşmaları net olarak duymanıza yardımcı olacak cihazı bulmaktır.

Biraz Zaman Harcamaya Hazır mıyım?

En faydalı işitme cihazları kişiselleştirilmiş olanlarıdır. Ancak bir işitme cihazı seçmek ve onu kişiselleştirmek uzun zaman alan bir süreçtir. İdeal ayarlara sahip ve tam size göre bir cihaz bulmak için işitme uzmanınızı bir kaç kez ziyaret etmelisiniz.

40 ve 60’lı Yıllarda Doğan Kuşak, İşitme Kaybından Daha Çok Etkilendi

İşitme kaybı ilerleyen yaşla birlikle artarken, işitme kaybını en çok yaşayanların emekliler olduğunu varsaymamız gerekir ve bir süre öncesine kadar bu varsayım doğruydu. Ama artık günümüzde işitme kaybı yaşayanların çoğunluğunu yaşlılar değil 40 ve 60’lı yıllarda doğan nesil oluşturuyor.

Örneğin ABD’de 40 ve 60’lı kuşak arasında hafif ve ileri düzeyde işitme kaybı yaşayanlar 10 milyonken, 65 yaş üstündekilerde sadece 9 milyondur.

Gürültü ve yüksek sesli müziğin yarattığı sürekli stres
Uzmanlar bu gelişmenin nedeninin yaşam tarzı, çevresel nedenler ve maruz kalınan gürültü deki sürekli artış olduğunda hem fikir. 40 ve 60’lı yıllar kuşağı ergenlikten başlayarak diskolar ve rock konserlerinde yüksek sesli müzik dinlediler ve günlük yaşamlarında da artan oranda gürültü kirliliğine (örneğin trafik kaynaklı) maruz kaldılar.

Çocuklar için durum daha da endişe verici
Endişe veren bir gerçek: Bu eğilim 40 ve 60’lı yıllar kuşağının çocuklarında daha da belirgindir. Bunun temel nedeni, aşırı çevresel gürültü ile birlikte özellikle kulaklıklarla dinlenen yüksek sesli müziktir.